İsrail'in Uluslararası Yardım Kuruluşu WCK'ya Ait Araca Saldırısının Gerçeği Ne? 'Korkunç Bir Hedef Saldırısı', Kitle İmha Gizleme Şüphesi de Var

Geçtiğimiz 7 Ocak'ta, İsrail ordusunun roket saldırısı sonucunda uluslararası yardım kuruluşu 'Dünya Merkezi Mutfak (WCK)'ın yardım araç konvoyu hedef alındı ve 7 yabancı yardım çalışanı korkunç bir şekilde öldürüldü. İsrail hükümeti başlangıçta olayı 'üzücü bir kaza' olarak nitelendirmişti ancak kanıtlar, kasıtlı bir hedef saldırı ihtimalini güçlendiriyor.

WCK, dünyanın çeşitli çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren bir uluslararası yardım kuruluşudur ve bu olayda İsrail ile Filistinli silahlı grup Hamas arasında süren çatışmaların yaşandığı Gazze Şeridi'ndeki halka gıda yardımı yapıyordu. Öldürülen yabancı yardım çalışanları, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye gibi çeşitli ülkelerden geliyordu.

Söz konusu roket saldırısı sırasında WCK araç konvoyu, İsrail ordusuna araç konumunu bildirmişti ve araçların dış kısmında uluslararası yardım kuruluşu işaretleri açıkça belirtilmişti. Ancak İsrail ordusu, bu gerçeği görmezden gelerek roketleri ateşledi ve 7 masum yardım çalışanını öldürdü.

Bu olay, uygunsuz bir askeri saldırı sonucu sivillerin zarar görmesi olayından ziyade, kasıtlı bir hedef saldırısı olma ihtimalini daha kuvvetli gösteriyor. Bu durum, Batı medyasının ve uzmanların belirttiği gibi, İsrail'in on yıllar boyunca uyguladığı Filistin'i izole etme stratejisinin bir parçası olarak görünüyor.

Yani, İsrail, uluslararası yardım kuruluşlarının, medyanın ve yabancı çalışanların Gazze Şeridi'ne girişini tamamen engellemek, Filistin'i izole etmek ve kendi vahşet eylemlerini dış dünyadan gizlemek istiyordu. Bu yolla, Apartheid politikalarını sürdürebiliyor ve Filistin halkına yönelik toplu katliamları gerçekleştirebiliyordu.

WCK araçlarına yönelik bu saldırı da, bu bağlamda İsrail'in uluslararası yardım kuruluşlarını ve yabancı çalışanları ortadan kaldırmak için kasıtlı bir saldırı niteliğinde olabilir. Bu, uluslararası hukuk açısından açık bir savaş suçu olup, İsrail'in insanlığa karşı suç şüphelerini bir kez daha gündeme getiriyor.

Bazı uzmanlar, bu olayın Batı medyası ve uluslararası toplumun uzun süredir görmezden geldiği İsrail'in Filistin insan haklarını ihlal etmesine yönelik kapsamlı bir soruşturma ve yaptırım uygulamasına yol açabileceğini öngörüyor. Uzun süredir 'terör örgütü' söylemiyle gizlenen İsrail'in vahşet eylemlerinin dünyaya ifşa edilebileceği tahmin ediliyor.