
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
"Reiwa" Dönemi 5 Yılında Japonya'da 680.000'den Fazla Yeni Şirket Doğdu... En Çok Kullanılan Şirket Adları "Assist" ve "Link"
- tr Writing language: Korece
- •
-
tr
Referans Ülke: Japonya
- •
- Ekonomi
Dil Seç
2019 yılında yeni dönem adı olan "令和"nın başlangıcından bu yana geçen 5 yılda Japonya'da 682.325 yeni şirket kuruldu. Tokyo Ticaret Araştırma Enstitüsü'nün derlediği verilere göre, bu süreçte kurulan şirketler arasında en çok kullanılan şirket adı "Assist" (어시스트) 235 şirketle, "Link" (링크) ise 231 şirketle öne çıktı.
Sektörlere göre bakıldığında, hizmet sektörü 286.874 şirketle (%42,0) en büyük paya sahipti. Daha detaylı incelendiğinde, yönetici nitelik ve deneyimlerine dayalı uzman hizmetler sunan akademik-araştırma, uzmanlık-teknoloji hizmet sektörü 98.828 şirketle en yüksek sayıya ulaştı. Bu durum, giriş engellerinin düşük olduğu sektörlerin ön plana çıktığını göstermekte olup, geçmişte imalat sanayi merkezli olan şirket ekosisteminin hizmet sektörü merkezli bir yapıya doğru evrildiğini işaret etmektedir.
Bölgelere göre incelendiğinde, Tokyo 206.591 şirketle (%30,2) en yüksek sayıda şirkete sahipti. Osaka (67.249 şirket), Kanagawa (44.061 şirket) gibi büyükşehir bölgelerinde 14 ilde 10.000'den fazla şirket kuruldu. Buna karşın, Tottori'de sadece 1.551 şirket kuruldu ve bölgeler arasında büyük farklılıklar gözlemlendi.
Öte yandan, bu süreçte 1.316 şirket iflas etti ve bu da "令和" dönemi şirketlerinin %0,19'unun faaliyetlerini sonlandırdığını gösteriyor. Özellikle 2022 yılında 691 şirket iflas ederek bir önceki yıla göre en yüksek sayıya ulaştı ve bu da aynı yıl iflas eden tüm şirketlerin %7,6'sına denk geliyor. İflas nedenleri arasında hizmet sektörü gibi ekonomik dalgalanmalara duyarlı sektörlerde yaşanan finansal yönetim hataları ve yeni kurulan şirketlerin başlangıç stratejilerindeki başarısızlıklar yer almaktadır.
2023 yılının Mart ayına kadar birikimli şirket iflaslarında, hizmet sektörü gibi sektörler 626 olayla (%47,6) en yüksek paya sahipti ve bu durumun sektördeki giriş engellerinin düşük olması nedeniyle kötü yönetimle sonuçlandığı tahmin ediliyor. Genel olarak, COVID-19 salgını nedeniyle yaşanan ekonomik durgunlukta, kuruluş aşamasından itibaren zorluklarla karşılaşan şirketlerin önemli bir kısmını içerdiği düşünülüyor.