
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
Biden, Tayvan'ın Savunulması İçin ABD Askerlerinin Müdahale Edebileceği Olasılığını Tekrar Ele Aldı… "Askeri Gücü Kullanmayı Ekarte Etmiyoruz"
- tr Writing language: Korece
- •
-
tr
Referans Ülke: Japonya
- •
- Diğer
Dil Seç
ABD Başkanı Joe Biden, Time dergisiyle yaptığı bir röportajda, Çin'in Tayvan'ı işgal etmesi durumunda ABD ordusunun Tayvan'ı savunmada rol alma olasılığını bir kez daha ima etti. Biden, 4 Ekim'de (yerel saat) Time dergisinin internet sitesinde yayınlanan röportajında, "Çin'in Tayvan'a saldırı düzenlemesi halinde, ABD'nin askeri gücünü kullanmaktan kaçınmayacağını" belirtti.
Biden, "ABD'nin 'Tek Çin' politikası değişmeden kalmaya devam ediyor" dese de, Şi Cinping yönetiminin askeri saldırısı konusunda endişelerini dile getirerek, Tayvan'ı savunma kararlılığını defalarca vurguladı. Bu açıklama, Tayvan'ı savunma konusundaki ABD'nin tutumunu netleştirmenin yanı sıra, Çin'e yönelik bir uyarı mesajı olarak yorumlanıyor.
Biden, daha önce Tayvan'ı savunmak için ABD askerlerini konuşlandırma olasılığından bahsetmesinin ardından, bununla ilgili somut bir müdahale biçimine ilişkin soruya "duruma göre değişeceğini" yanıtladı. Ancak, kara, hava ve deniz kuvvetlerinin konuşlandırılmasına ilişkin olarak "farklılıklar olduğunu" belirterek, belirsizlik payı bıraktı. Filipinler ve Japonya'daki ABD üslerini kullanarak saldırma olasılığına ilişkin soruya ise "söyleyemem" diyerek yanıt vermekten kaçındı.
Biden, Şi Cinping'e Tayvan'ın "bağımsızlığını" desteklemediklerini ancak Çin'in tek taraflı statüko değişikliği girişiminde bulunması durumunda Tayvan'ı koruyacaklarını ilettiğini açıkladı.
Biden'ın bu açıklaması, ABD-Çin ilişkilerinin Tayvan meselesi nedeniyle daha da gergin bir döneme girdiğini gösteriyor. ABD, Tayvan'a yönelik Çin'in askeri tehditlerini endişeyle takip ediyor ve Tayvan'a askeri desteğini artırıyor. Çin ise Tayvan'ı kendi toprakları olarak görüyor ve ABD'nin Tayvan'a müdahalesine asla izin vermeyeceğini savunuyor. ABD ve Çin arasındaki gerginliğin artması, Doğu Asya bölgesindeki güvenlik endişelerini de derinleştiriyor.