Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
Aşırı Sağcı Partilerin Karşı Çıkmasıyla Durdurulan İsrail-Hamas Ateşkesi, Netanya'nun İktidarda Kalma Mücadelesini Zorlaştırıyor
- tr Writing language: Korece
- •
- tr Referans Ülke: Japonya
- •
- Diğer
Dil Seç
Text summarized by durumis AI
- Başbakan Netanyahu'nun önderliğindeki İsrail koalisyon hükümeti, aşırı sağcı partilerin karşı çıkması nedeniyle ateşkes müzakerelerinde zorluklarla karşılaşıyor.
- Aşırı sağcı partiler, ateşkes anlaşmasına karşı çıkıyor ve çekilme tehdidinde bulunuyor, bu da Başbakan Netanyahu'yu büyük bir baskı altında bırakıyor.
- İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde Hamas ile çatışmalara devam ediyor ve insani yardıma acil ihtiyaç duyulurken savaşın uzaması endişesi taşıyor.
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar devam ederken, Netanyahu koalisyon hükümetine katılan aşırı sağcı partiler yeni bir ateşkes anlaşmasına karşı çıkarak anlaşmayı engelledi. Aşırı sağcı partiler, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi durumunda koalisyondan ayrılarak hükümeti yıkmakla tehdit ediyor ve hükümeti korumak için aşırı sağın görüşlerini göz ardı edemeyen Netanyahu, ateşkesin gerçekleşmesini garanti edemiyor.
İsrail koalisyon hükümeti, 120 sandalyeli parlamentoda 64 sandalyeye sahip ancak bu sandalyelerin 14'ü aşırı sağcı güçlerin elinde. Bu güçler ayrılırsa hükümet çoğunluğunu kaybedecek ve çökecek. Aşırı sağcı güçlerin liderliğini Dini Siyonizm'in Maliye Bakanı Smotrich ve Yahudi Gücü'nün Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir yapıyor. ABD Başkanı Biden, Mayıs sonu İsrail'in önerisi olarak, kalıcı bir ateşkesi de içeren yeni bir ateşkes anlaşması açıkladı. Smotrich, Hamas'ın yok edilmesi ve tüm rehinelerin kurtarılması sağlanana kadar çatışmanın devam etmesi gerektiğini savunarak koalisyondan ayrılma çağrısı yaptı. Ben-Gvir de yeni teklifi "hile" olarak niteledi.
Aşırı sağcı güçler, Gazze Şeridi'ni çevreleyerek Hamas'ın etkisini ortadan kaldırması ve yeniden ele geçirmesi gerektiği savını dile getiriyor. Özellikle, Smotrich geçmişte "Filistinliler yoktur" iddiasıyla tartışmalara neden olmuştu. Ben-Gvir ise Arap karşıtı kışkırtma suçundan hüküm giydi ve aşırı uçlu ifadeleriyle tanınıyor. 8 Haziran'da İsrail'in 1967'deki Üçüncü Orta Doğu Savaşı'nda Yahudi kutsal alanının bulunduğu Doğu Kudüs'ü ele geçirmesini anmak için düzenlenen "Kudüs Günü"nde Ben-Gvir, birçok sağcı Yahudiyle birlikte Kudüs'ün eski kentinde yürüyüş yaptı ve "Tüm zaferler bizimdir" diyerek Hamas ile çatışmanın devam etmesi çağrısı yaptı.
Netanyahu, Biden'ın yeni teklifini açıklamasının ardından, ABD ile görüş ayrılığına düştüğünü belirterek içeriğin "doğru olmadığını" söyledi. Bu durumun, koalisyondan ayrılmaya kadar gidebilecek aşırı sağcı güçleri göz önünde bulundurarak yapılan bir hareket olduğu yorumları yapılıyor. Geçen yıl Ekim ayında, Hamas'ın ani saldırısıyla halkın eleştirisine maruz kalan Netanyahu, seçimler yapılacak olursa Başbakanlık koltuğunu kaybetme riskiyle karşı karşıya. Dolayısıyla, iktidarda kalabilmek için her şeyden önce aşırı sağcı partilerin ayrılmasını önlemesi gerekiyor ve bu durum ateşkes görüşmelerini daha da çıkmaza sokma ihtimalini artırıyor.
Öte yandan, İsrail ordusu 30 Haziran'da, Hamas tarafından rehin alınan kadın bir askeri kara operasyonuyla kurtardığını açıkladı. Çatışmaların başladığı Temmuz ayından bu yana ilk rehine kurtarma operasyonu bu. Ancak Hamas, sosyal medyada İsrail rehineleri olduğu düşünülen üç kadının videosunu yayınlayarak Netanyahu'yu eleştirdi ve Hamas'ın talep ettiği Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını istedi. Bu durum, Hamas'ın baskı taktiklerinden biri olarak görülüyor.
Şu anda İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzey ve doğusunda ilerleyerek kara birliklerini bölgeye gönderiyor ve her yerde Hamas ile çatışmalar yaşanıyor. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların uzun süreceği görülüyor ve uluslararası toplum, İsrail saldırılarından duyduğu endişeyi dile getirirken Gazzeli siviller için insani yardım çağrısında bulunuyor.