
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), Rusya Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı için Tutuklama Kararı Verdi… Rus Ordusunun Çöküşü Zaten Başladı mı?
- tr Writing language: Korece
- •
-
tr
Referans Ülke: Japonya
- •
- Diğer
Dil Seç
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), 2024 yılının 25 Haziran tarihinde, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgaliyle ilgili olarak, eski Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov'a savaş suçu dâhil olmak üzere çeşitli suçlardan dolayı tutuklama emri çıkardığını duyurdu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, bu haberi memnuniyet ve beklentiyle karşıladı ancak ICC'nin daha önce Vladimir Putin'e de tutuklama emri çıkarmış olmasına ve bu emrin gerçekleşmesinin zorluğuna bakıldığında, bu tutuklama emrinin uygulamaya konulup konulmayacağı belirsizliğini koruyor.
Rus ordusunu çevreleyen durum giderek daha karmaşık bir hal alıyor. Yaklaşık bir yıl önce, Putin, Gerasimov'u Ukrayna işgalinin başkomutanı olarak atamıştı. Peki bu karar başarılı oldu mu? O dönemde Rus ordusunun gerçek durumu nasıldı?
Geçtiğimiz Ocak ayında, Putin, ordudaki en üst düzey komutanlardan Valeri Gerasimov'u Ukrayna işgalinin başkomutanı olarak atamaya karar vermişti. Bu olağan dışı karar, Rus ordusunun Ukrayna'da yaşadığı zorlukları ve durgunlaşmış savaş durumunu yansıttığı şeklinde yorumlandı. Rusya, geçen sonbahardan beri Ukrayna ordusunun karşı saldırılarıyla karşı karşıya kaldı ve doğu cephesinde de belirgin bir başarı elde edemedi. Rusya'nın içinde ise paralı asker gruplarını yöneten muhafazakâr bir kanadın yükselişiyle birlikte orduya yönelik eleştiriler hiç kesilmedi.
Putin, Gerasimov'un başkomutan olarak atanmasıyla birlikte, ikmal sorunları da dahil olmak üzere savaş durumunu iyileştirebileceğini ummuştu ancak gerçekte bu ihtimal düşük görünüyor. Uzmanlar, Gerasimov'un başkomutan olarak atanmasının, Putin'in 'yanlış bir algıya' dayanarak askeri operasyonların başarılı olabileceğine inanmasından kaynaklandığını düşünüyor.
Gerasimov, siber saldırılar ve geleneksel savaş yöntemlerini birleştiren 'hibrit savaş'ı savunan bir isim olarak biliniyor ve 2014 yılında Rusya'nın Ukrayna'nın güneyindeki Kırım Yarımadası'nı ilhak etmesinde ve daha sonra Ortadoğu'daki Suriye'de Rus ordusunun askeri operasyonlarında elde ettiği başarılarla tanınıyor. Sovyet dönemlerinden beri askeri çevrelerde elit bir isim olarak kabul ediliyor ve askeri deneyimi olmayan Sergey Şoygu'nun aksine fiili ordu komutanlığını yürütüyor.
Ancak Gerasimov'un başkomutan olarak geleceği için iyimser olmak için pek fazla sebep yok. Rus ordusu, geçen sonbaharda Ukrayna ordusu tarafından doğu Ukrayna'daki Harkov bölgesini geri almış ve güneydeki Herson'dan çekilmişti. Doğu cephesinde de göze çarpan bir başarı elde edemiyor. Silahların ve mühimmatın ikmali düzgün bir şekilde sağlanamıyor ve yetersiz teçhizatla savaşa gönderilen askerlerin morali düşük, bu durum ülke içinde de eleştiri konusu olmuş durumda. Gerasimov, önceki başkomutan Sergey Surovikin ve 3 diğer komutanı yardımcı komutan olarak atamıştı ancak onların spesifik rolleri de net değil.
Rus ordusu, yetersiz ikmal koşullarında yaklaşık 100.000 asker kaybı veriyor ve sadece yeniden yapılanmayla savaş durumunu hızla iyileştirme olasılığı düşük görünüyor. Bu duruma rağmen Gerasimov'un başkomutan olarak atanmasının, askeri stratejik bir gerekçeden ziyade, yükselen paralı asker gruplarını yöneten muhafazakâr kanadın etkisinden Rus ordusunu koruma amacıyla Putin'in siyasi bir kararı olduğu tahmin ediliyor.
Rus ordusu, savaşın başlarında Ukrayna'da tahmin edilenden çok daha fazla zorluk çekiyor ve uzun süreli bir savaşa yönelik endişeler artıyor. Gerasimov'un başkomutan olarak atanmasının ardından bile Rus ordusunun savaş durumu önemli ölçüde iyileşmedi ve beklenen genel taarruzda başarısız olmaları durumunda, Rus ordusu daha tehlikeli bir duruma düşme riskiyle karşı karşıya kalabilir.