Saizeriya'nın Uygun Fiyat Stratejisi ve Lezzetiyle Yeniden Yükselişe Geçişi

1960'lı yılların sonlarında Japonya'nın Tokyo şehrinde başlayan 'Saizeriya' (サイゼリヤ) adlı aile restoran zinciri, durgunluk dönemini geride bırakarak yeni bir dönüm noktasına ulaşmaktadır. Kurucusu Teikaku Daioko (貞勝大仰光), ilk şubeyi açtığında hiç müşteri gelmeyince iflasın eşiğine gelmişti; ancak annesinin tavsiyesiyle tüm yemeklerin fiyatını %70 oranında düşürmesiyle yeni müşteriler gelmeye başlamıştı.

Saizeriya daha sonra 'ucuz ama lezzetli' restoran konseptiyle ülkemizde büyük bir popülerlik kazandı. Ancak sadece fiyat rekabetçiliğiyle büyümenin sınırlı olduğunu fark ederek son zamanlarda lezzet ve hizmet kalitesini iyileştirmeye de odaklandı.

Şirketin mevcut başkanı Matsuda Hideharu (松田英治), "Aile restoranlarından daha uygun fiyatlı ve fast food'lardan daha özenli bir 'hızlı gündelik' (fast casual) konseptiyle ilerleyeceğiz" diyerek ülkemizdeki şube sayısını 2000'e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Bunun için durgunlaşmış menüyü yenilemeye ve hizmet eğitimlerine ağırlık vermeye başladı.

Saizeriya, Şubat ayında gerçekleştirdiği bir ankette, müşterilerin %61,5'inin restoranı 'uygun fiyatlar' nedeniyle tercih ettiğini tespit etti. Ancak sadece fiyat rekabetçiliğine bağlı kalmak yerine, lezzet ve hizmet kalitesiyle de fark yaratmayı hedefleyerek yeniden doğuşa hazırlanıyor.

Özellikle 'Milano Köfte' (ミラノ風ドリア) ve 'Milano Doria' (ミラノ風ドリア) gibi temel menü maddelerinin fiyatlarını sırasıyla 400 ve 300 Yen'de sabit tutarak mevcut fiyat rekabetçiliğini korurken, pişirme yöntemlerini ve lezzetlerini yükselterek müşteri memnuniyetini artırmayı hedefliyor. Ayrıca şube hizmet eğitimlerini de güçlendirerek uygun fiyatın yanı sıra lezzet ve hizmet kalitesini de artırarak rekabet gücünü daha da yükseltmeyi planlıyor.

Kuruluşunun ilk dönemlerinde zorlu bir süreçten geçen Saizeriya, cesur fiyat politikası ve lezzet farklılaştırmasıyla Japonya'nın önde gelen aile restoran zinciri haline gelmeyi başardı. Bu menü ve hizmet iyileştirme stratejisinin sadece ülkemizde değil, dünyaya açılan bir adım olup olmayacağı ise merakla bekleniyor.